AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, bu açıklamayı, kadın ve çocuk mezarlığına dönen Gazze’nin acısının gölgesinde gerçekleştirdiklerini söyledi.
Keşir, dün Bosna’da, bugün Gazze’de olduğu gibi çatışma bölgelerinde kadınlara uygulanan insanlık dışı fiziksel, cinsel saldırıların ve toplu şiddetin aynı zamanda savaş suçu olduğunu kaydetti.
Şiddetin en ağırının Gazze’de yaşandığına dikkati çeken Keşir, “Bütün dünyanın gözleri önünde her saat 6 çocuk, 4 kadın öldürüldü bugüne kadar. Burada ölen sadece masum kadın ve çocuklar değil aynı zamanda tüm dünyanın vicdanı. Onun için başlayan ateşkesin kalıcı olması dileklerimi buradan yinelemek istiyorum.” dedi.
AK Parti olarak kadına yönelik şiddetle mücadelelerinin 21 yıldır sürdüğünü ve kararlı bir duruş sergilediklerini belirten Keşir, “Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da sıklıkla ifade ettiği ‘kadına şiddetin, insanlığa ihanet olduğu’ ilkesi, partimizin politikalarını belirleyen temel bir unsur. Bu anlamda pek çok adım attık. Kadının eğitim hakkı başta olmak üzere, fırsat eşitliği, iş gücü piyasasına ve karar alma mekanizmalarına katılımını, hükümetlerimiz öncelikli politika alanı olarak belirlediler.” diye konuştu.
Keşir, şiddetin sadece ülkenin değil, tüm dünyanın önemli bir sorunu olduğunu belirterek, canlarını yakan kadına şiddetle mücadele etmekte kararlı olduklarını, bu konuda asla toleranslarının bulunmadığını vurguladı.
AK Parti olarak, Anayasa’dan Türk Ceza Kanunu’na (TCK), İş Kanunu’ndan sosyal politika uygulamalarına kadar yüzlerce düzenleme ve kanunu hayata geçirdiklerini aktaran Keşir, şiddetle mücadeledeki kararlılıklarını 2002 yılındaki ilk seçim beyannamelerinde açıkça ortaya koyduklarını kaydetti.
Ayşe Keşir, 2002’den bu yana pek çok düzenleme yaptıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
“2003 yılında Aile Mahkemelerini biz kurduk. 2004 yılında Anayasa’da ilk defa ‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir.’ maddesini getirdik. 2005 yılında köklü bir Türk Ceza Kanunu düzenlemesi yaptık ve töre, namus gerekçesiyle işlenen suçların cezasını arttırdık. Yine 2005 yılında düzenlediğimiz TCK’da iki önemli düzenleme yaptık. Bakınız, kadına yönelik şiddet öncesinde suç olarak tanımlı dahi değildi. Bir suçu tanımlamazsanız ceza kanunu kapsamında, karşılığında ceza da uygulayamazsınız. Kadına yönelik şiddeti, ev içi şiddeti 2005 yılında ilk defa TCK’ya koyduk. Beraberinde cinsel saldırı fiili ilk defa, yine aynı dönemde suç olarak TCK’da tanımlandı.”
Şiddetle mücadele için 2012 yılında kapsamlı bir kanunu hayata geçirdiklerini ifade eden Keşir, eğitimin, kadın-erkek eşitliği konusunda şiddetin önlenmesi için atılan en temel adım olduğunu söyledi.
Keşir, şiddetin sadece ev, sokak ve işyerleri ile sınırlı olmadığını ifade ederek, “Evde, sokakta, işyerinde yaşanan şiddet gibi, çatışmalara ve terör faaliyetlerine zorlanan kadınların yaşadığı şiddet ve savaş suçu nedeniyle, Bosna’da, Gazze’de yaşanan tüm şiddete karşı olduğumuzu buradan ifade etmek istiyoruz.” diye konuştu.
Şiddetin her türünü kınadıklarını belirten Keşir, “Şiddetle mücadelemiz AK Parti olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, kadın-erkek omuz omuza devam edecektir.” dedi.
Keşir’in konuşmasının ardından AK Parti tarafından bugüne özel hazırlanan video gösterildi.
Basın toplantısına katılan kadınlar ellerinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kadına sırf cinsiyetinden dolayı uygulanan şiddeti insan olarak hiç kimse kabul etmez” sözü ile “Şiddetin en ağırı Gazze’de” ve “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Kararlıyız” yazılı dövizler taşıdı.
